GünIşığı

Herkese sevgiler doğayı sevdiğimi sağır sultan bile duymuştur herhalde:) Karadeniz'e zaafım var ne yapayım. Her sene gitmesem rahat edemiyorum. Bu sene de yine Karadeniz yollarındaydık. Bu sefer ki rotamız Batı Karadeniz. Soluğu Kastamonu Horma kanyonunda aldık. Nasıl anlatsam ki size... Yeryüzündeki Cennet gibi. Derinlerden gelen su sesi, cıvıl cıvıl kuş sesi. Kayalıklardan oluşan vadinin arasından geçerken derinliği içinizde hissediyorsunuz. Her adımda harika fotoğraf kareleri çıkıyor. Her adımı o derece muazzam güzellikte. Küre Dağları Milli Parkı'na dahil olan bir yer. Kanyondan geçen suyun ismi ise Zara Çayı. Eğer Horma'ya giderseniz yanınıza mutlaka atıştırmalık bir şeyler alın. Çünkü uzun bir yürüyüş yolu var.  Biz kanyondan çıktığımızda çok yorgun ve kurt gibi de acıkmıştık. Akşam üzeriydi çünkü. Pınarbaşı'nda bir lokantaya gittik. Kastamonu'nun meşhur etli ekmeğini yedik. Güzel bir gün geçirmenin mutluluğu ile otelimize döndük. Anılar...

Tadaaa ben geldim :) Nasılsınız? Başlıktan da anlaşıldığı üzere konumuz cilt bakımı. Hepimiz isteriz şöyle pürüzsüz,kusursuz bir cildimiz olsun. Bunun için de bir çoğumuz farklı bir sürü ürün kullanıyoruz. Siz şimdi sanıyorsunuz ki bu hatunun bir sürüüü bakım ürünleri var.!! Hayır efendim yanıldınız. Zaman zaman bu guruba eklenen ve çıkanlar olsada şimdilik rutinim bunlar. Garnıer 3'ü 1 aradayla başlayalım. Haftada iki kez kullanıyorum. Maskeyi uygulayıp yıkadıktan sonra cildimdeki hafifliği hissediyorum. Nıvea'nın yüz temizleme jeli günlük bakım için ideal bence. Ovalayarak yıkayıp,ılık su ile duruladıktan sonra cildimde ki duruluk çok hoşuma gidiyor. Cildimi temizledikten sonra tonik yerine farmasi naturelle serisinin gül suyunu kullanıyorum. Her gün yapmaya çalışıyorum zira çoğu zaman unuttuğum oluyor da :)) yüzümü gül suyuyla sildikten sonra yine aynı serinin canlandırıcı yüz kremini uyguluyorum. Yine nıvea soft'un bu kremini özellikle ell...

Farklı aralıklarla fotoğrafladığım Türk kahvesi sunumlarım, hadi alın elinize kahvelerinizi başlayalım postumuza. En keyifli anların içeceğidir Türk kahvesi. Özellikle de yoğun bir günün ortasında içilen kahvenin eşi benzeri yoktur bence, alır götürür bütün yorgunluğu. Hele birde hahvene eşlik edecek güzel hoş sohbetli bir dostun varsa yanında tadına doyum olmaz. Kahvenin de sohbetin de:) Kahve arasında anlatılır bütün sıkıntılar. Belki de dinlenir o hoş sohbetli dostun dertleri. Kalpten kalbe sıcak bir geçiştir kahve arası. Ilık bir esinti gibi huzur verir kahvenin o eşsiz kokusu. Hayatın koşuşturması yordu ise sizi misss kokulu sıcak bir fincan kahve molasına ne dersiniz? Kahve tadında güzel günlerinizin olması dileğiyle HOŞÇAKALIN. GünIşığı Blog

Herkese merhaba, bu günün konusu evdeki malzemeleri değerlendirme. Bazen size de oluyor mu bu durum? Evde elime geçen ufak bir şeyi atmak isterken onu alıp evirip çevirip acaba bununla ne yapabilirim düşüncesi. Bence mutlaka oluyordur:) Birkaç malzemeyle kavanoz süsledim umarım size de fikir olur. Benim malzemelerim bunlardı arkadaşlar. Sizin elinizde ne varsa onları değerlendirebilirsiniz. Malzemeler: kavanoz, güpür şerit, minik yapay çiçek, mum, puantiyeli kurdele ve inci şerit. İnci şeridi kavanozun ağız kısmına silikon yardımıyla yapıştırdım. Hemen alt kısmına güpür şeridi yine silikon yardımıyla yapıştırdım. Burda da bir önceki şeridin altına ters bir şekilde güpür şeridi tutturdum. Sonra şeritlerin arasındaki boş kısımlara minik yapay çiçekleri yapıştırdım. Puantiyeli kurdeleye fiyonk şekli vererek ilk başta yaptığım incili kısma yapıştırdım. Ve Kavanozun bitmiş hali. Ben bir şerit daha geçirdim alt kısma böyle daha şık oldu ...