Kayıtlar

2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

BİR ORMAN GEZİSİ

Resim
 Herkese merhabalar bir hayli oldu buralarda değildim. Yani beş ay kadar falan, gerçi böyle söyleyince kulağa bayağı uzun geliyor :) Şaka maka özlemişim blog hazırlamayı, planlamayı, yazmayı. Seviyorum blogumu yaaa kavuştuk inşallah. Doğa sever bendeniz ve güzel ailem orman gezisindeyiz. Düşme macerama hazırsanız hadi bakalım başlayalım. Bir pazar günü ailece hazırlanıp hadi biraz gezelim diye kendimizi vurduk dağlara, bayırlara. Giderken aç kalmayalım diye hazır bir şeyler aldık. Yemeğimizde var ohhh mis :)) Ormana doğru ilerlerken baltalar elimizde uzun ip belimizde biz gideriz ormana heeey nidalarıyla ormanın   içlerine kadar geldik. Kendimize güzel bir yer bulup otağımızı kurduk :)) Piknik kilimimizi serdik desemmiydim:). Çol çocuk acıktık tabi önce karnımızı doyurduk, mis gibi çam kokusu ve kuş sesleri eşliğinde. Bu tarzı değme restoranlara değişmem doğrusu Yemeğimizi yedikten sonra ormanı keşfe çıktık çocuklarım ve ben. Eşim akıllılık yapıp alt tarafta kalmayı terci...

YAĞMUR SONRASI / SARAH JIO

Resim
Herkese yeniden merhabalar... Bu gün size güzel ve hoş bir romandan bahsedeceğim Yağmur sonrası. Sarah jıo nun hemen hemen bütün romanlarını okudum diyebilirim. Beni etkileyen ikinci romanı bu. Zira sarah jıo la tanışmamı sağlayan okuduğum ilk kitabı Elveda hazirandı, ve taktir ederseniz ki birincisi de o roman. Uzun uzun özetini geçmek istemiyorum aslında, birazcık bahsedip tanıtmak istiyorum. Hemşire olan Anne calloway genç,güzel bir kadındır. 2. Dünya savaşının en hararetli zamanında yakın dostu Kitty'le birlikte Bora bora adasına gönüllü gitmiştir. Gel gelelim bu ada da kahramanımızı bekleyen Wester Anne  aşkı ve kendisini tümüyle değiştirecek olaylar onu beklemektedir. Yatağınıza uzandığınızda bile romandaki kahramanları düşünmekten kendinizi alamayacaksınız. Yazarın romanını daha bir çekici kılan şey şu ki gerçekte var olan bir ada Bora bora adası. Tahiti dilinde de ilk doğum anlamına gelir. Sarah jıo nun kaleminden sürükleyici bir hikaye keyifli okumalar. ...

KAHVE KOKUSU

Resim
Güzel bir şiirin manasının lezzetine varırsınız ya hani, yada sizi anlatan küçük anlamlı bir sözcüğün anlamında kendinizi bulursunuz işte kahve kokusu da öyle bir şey... Gözünü kapatıp içine çektiğinde o koku çevrendeki bütün anlamsızlıkların yok olup anlam bulmuş hali gibi. Gizemli mi desem, efsunlu mu desem bu koku için ne desem bilmem ki... :) Bazen şen kahkahalarla yudumlanır, bazen yorucu bir günün ardından bazende dışarıda hafif bir rüzgar eşliğinde uzaklara dalarak. Mevsimi yoktur, zamanı yoktur, belkide böylesine özgür olduğu için seviliyordur kahve ne dersiniz... Arada renkli fincanlarla arada klasiklerle yada kocaman bir kupa ile Sütlü kahve veya bazıları için acı kahve. Dedim ya özgürdür kahve diye. Kederlendiğinde de içersin, mutluluğunda da ve ondan mıdır bilinmez bir fincan kahvenin kırk yıl hatrı... Velhasıl a dostlar üzmeyin kahve yanında ki dostlukları, üzmeyin kahve sever güzel insanları. Buram buram kahve kokusu sarsa etrafımızı...

DEKORATİF AKSESUAR

Resim
Dekorasyon özellikle evlerimizi süslemek ve daha da güzelleştirmek adına büyük önem taşır. Hepimiz evimiz için en güzelini isteriz kuşkusuz. Ama bunun için büyük bütçeler ayırmaya gerek yok bence. Bazen 2 liralık seramik süslü kaplar bile bu isteğimizi karşılıyor, önemli olan bütünlüğü sağlayabilmek. İşte tam burada zevkler ve renkler klişesi devreye giriyor... Bu gün sizler için evimde kullandığım bir kaç aksesuarı görücüye çıkartıyorum :)) Otantik aksesuarlara fazlasıyla ilgim var. Çocukken annemlerde eski bir gaz lambası vardı. O gaz lambasını her elime aldığımda, içimde garip bir huzur ve mutluluk hasıl olurdu. Taa o zamanlardan gelme bendeki otantik sevgisi. Şu an için evimde o denli bir otantik aksesuar yok, ama ileri ki zaman için bir şark köşesi düşünmüyor değilim. Bu gümüş takım ise babaanemin umre hediyesi :) Yukarıda gördüğünüz şık ve yaldızlı kaseyi BİM den almıştım. konsolun üstünde sade hali de çok güzel bence. Ama değişiklik olsun istediğim zaman ...

GÜNÜN KOMBİNİ - 2

Resim
Merhabalar ben geldiim :) Efendim malum ramazan ayı dolayısıyla pek uğrayamadım bloguma,  o yüzden özlemişim sizleri. Nasılsınız keyifler yerindedir inşallah... Güzel bir ramazanı bitirip bayramı karşılamak üzereyiz. Ama bu bayram diğer bayramlar gibi olmayacak:(( 4 gün yani bayram süresince sokağa çıkma yasağı var. Hiç deneyimlenmemiş bir bayram yaşayacağız yani. Olsun her şeyin başı sağlık. Eski günlerimiz yakındır inşallah.. Bu günkü kombini önceden hazırlamıştım. Bayramda size de fikir olsun diye paylaşacaktım. Artık başka günler için kullanırız bunları can sıkmaya gerek yok. Zaten yeterince canımız sıkıldı demi ama.. Ekru renkli kendinden fularlı şifon bluz, siyah pantolon etek, gold rengi şal yine gold rengi geçişli saat ve künye, siyah stiletto, vizyon renkli çanta. Renkler fotoğraflarda bir kaç ton farklı çıkıyor, bunun farkındayım ama benim elimde olan bir şey değil bu arkadaşlar. buna benzer kombinlerinizi gezmelerde arkadaş buluşmalarında tercih edebilirs...

ADİLE SULTAN

Resim
Herkese merhabalar, yeni bir seriye başlıyorum arkadaşlar. Ana tema tarihten hikayeler, umarım severek okursunuz.. Aslında ona saraydaki yalnız kadın da diyebiliriz.II Mahmut'un kızı Adile sultan. Annesi zernigar hanım o daha çok küçükken vefat etmiş, Babası II. Mahmut onu bir diğer eşi Nevfidan Hanım'a emanet etmiştir. Nevfidan Hanım Adile yi kendi evladı gibi ihtimamla büyüttü. Ne yazık ki Adile Sultan'ın hayatı hep hüzünlü ve buruk olacaktı. 13 yaşına geldiğinde babası II. Mahmut'u Kaybetti. Adile Sultan 19 yaşına geldiğinde Kaptan-ı derya Mehmet Ali Paşa ile evlendi. Bu evlilikten 3 çocukları oldu. Sıdıka, Aliye ve İsmail. Dedim ya Adile Sultan'ın hayatı hep hüzünlü ve buruk. Mutlulukları fazla uzun sürmedi. 3 çocuğunu küçük yaşlarda art arda kaybetti. Bu çiftin mesud ama çileli hayatı Mehmet Ali Paşa'nın 1868'de vefatı ile sona erdi.  Adile Sultan artık az yiyor, az uyuyor, hiç konuşmuyordu. Kendini bütünüyle ibadete vermiş ha...

TRABZON / UZUNGÖL

Resim
Karadeniz'in göz bebeği olan Uzungöl, Trabzon'un Çaykara ilçesine bağlıdır. Uzungöl'e bir yayla köyü de diyebiliriz. Yağmur ormanlarıyla çevrili olan bu yemyeşil belde Kaçkar Dağları ile Soğanlı Dağlarının birleştiği noktada yer alır. 1989'da Tabiat Parkı olarak ilan edilmiştir. Tarihi belgelere dayanan en eski adı ise Rumca ''Saraho'' dur. Uzungöl eşsiz doğası ile insanı kendine hayran bırakır. Özellikle benim gibi doğa severler için sonsuz huzur verici ve mutluluk sebebi olan fevkalade bir yer. Dik yamaçtaki ormanları oluşturan ağaç türü çoğunlukla doğu ladindir.  Uzungöl den yukarı doğru çıktığınız zaman derenin çağlayan sesleri arasında manzaranın keyfini çıkarmak bence her şeye değer. Gözünüzün alabildiğine ormanlık ve yeşil olan bu yerden dönmek istemeyeceksiniz :) Bu camiyi hemen hemen bütün Uzungöl fotoğraflarında görürsünüz. İşte size en yakın hali. Uzungöle gittiğiniz de mutlaka görmeniz gereken yerlerden bir kaç ...

EVDE ZAMAN NASIL GEÇİYOR

Resim
Yeni bir günden herkese merhabalar. Evde zaman bir şekilde geçiyor. Bazen bir şeylerle uğraşarak, bazen kitap okuyarak, bazen de sıkılarak :) Aslında kendi iç dünyamıza döndüğümüzde yapmak istediğimiz ama hep ertelediğimiz şeyler için iyi bir fırsat. İnşallah bu zor günler biran önce geçip gider, Rabbim hepimizin yar ve yardımcısı olsun... Bu süreçte çocuklarla Alibaba'nın çiftliğini yaptık. :)  Gerçi bir çok eksiğimiz var farkındayız ama şirin bir çiftlik evi oldu bizce ;) Elimizde bu renkler kalmıştı, o yüzden renk seçimimiz yoktu malesef. Evde olunca kitap okumaya da zaman kalıyor. Şimdilik bitenler... Tabi ki de sadece roman okumuyorum, ama paylaşımlarım sadece roman üzerine olacak. Yine bu zaman içerisinde yapmış olduğum havlu süslemesi ve sabun üzerine peçete dekupajı. Kısaca sabun süslemesi de diyebiliriz. Eeeee söyleyin bakalım siz neler yapıyorsunuz evlerinizde ? Günışığından herkese sevgiler hoşça kalın..

DIY (KENDİN YAP) 3

Resim
Evet arkadaşlar ülkece ve dünyaca zor günler geçiriyoruz. Herkes üzerine düşen görevi yerine getirdiği taktirde bu zor süreci daha azlarla atlatabiliriz. Bu günlerde geçecek mutlaka. Evden çıkmamaya özen gösterelim, ve tabi ki de dua etmekten vazgeçmeyelim... Mağlum evde fazlasıyla vakit geçirince insan sıkılıyor. Değişik bir şeylerle uğraşmak isterseniz eğer çöp şişlerle yaptığım objeye bir göz atın isterim. Balkon dekorasyonu veya çocuk odası için güzel bir seçenek oldu bence. Şahsen ben çocuk odası için kullandım, yapımı da çok basit. 1 Paket üçgen çöp şiş ve bunları birbirine tutturmak için silikon hepsi bu. Siz isteğiniz boyutta yapabilirsiniz ve istediğiniz renkte boyaya bilirsiniz. Biz oğlumun isteğiyle dış yüzeylerini siyaha boyadık. Aşağıya fotoğrafları bırakıyorum, başka projelerde görüşmek üzere..  GünIşığı blog

SON ZAMANDA ALDIKLARIM

Resim
Herkese selaaam. Çok sık olmamakla beraber internetten alışveriş yapıyorum. Geçenlerde  Moda Selvim den elbise ve tunik aldım. Elbisenin kumaşını beğendim, yumuşacık ve kışlık bir elbise. Üzerindeki düğme detayları çok hoşuma gitti. Tuniğimin rengine de ayrı bayıldım haki yeşil. Siyah pantolonla harika durmaz mı sizce sade ve şık ;) Beni bu sanal alışverişler kesmiyo arkadaşlar. Ben illa mağaza mağaza dolaşıp, ayy o mu olsun yoksa bu mu olsun bilemedim şimdi deyip, kararsız kalıp gel git ler yaşayıp, mağazada çalışan kızlarla fikir alışverişi yapıp en son beğenip almam lazım.:)) Benim o kıyafete dokunmam lazım kiii aramızda bir bağ bir elektriklenme olsun dimi ama ;) neyse bir mutlu alışveriş oldu. Başka postlar da görüşmek dileğiyle hoşça kalın...

ELVEDA GÜLSARI / CENGİZ AYTMATOV

Resim
Yazar genellikle romanlarında doğa ve tabiat sevgisini konu alır. Elveda Gülsarıda onlardan bir tanesidir. Tanabay kutsal davası için Kolhoza çok emek vermiştir. Bir yorga atı olan Gülsarı da onun dert taşı, eli ayağıdır. Uçsuz bucaksız bozkırlarda Gülsarıyla çok maceralar yaşayacaktır. Buna bir aşk kaçamağıda dahil. Caydar onun eşi çocuklarının annesi ve zor günlerinin yardımcısıdır. Tanabay bozkırlarda Gülsarı ile koştururken bir yandanda kendini sorgulamaktadır. Hüzünlü bir hikayedir Elveda Gülsarı... Ama kesinlikle okumaya değer bir romandır.