DUYGU GÜNLÜĞÜ
Bir uyanış yaşanıyor. Senelerdir hep ertelenen bir uyanış. Ama her uyanmaya çalıştığında, insan nasılda kendini yeniden yine uyutuyor. Aslında görüyorsun bu gerçeğin zaman zaman yüzüne çarpılışını, ama yine de bütün kalbinle, bütün iyi niyetinle onun aslında öyle olmadığına inanıyorsun. Bu şekilde düşünmek belki de iyi geliyor bize. İşte tam olarak uyanmak istemeyişimiz burada başlıyor. Uyanmaya meyil ediyorsun ama sonra o safça dürüstçe düşüncelerin seni engelliyor, ve uykuya kaldığın yerden devam ediyorsun:)
Aradan zaman geçiyor böyle düşünmeye alışmışsın artık. Her şeyin senin düşündüğün gibi olmasına, kırmayım, dökmeyim, incitmeyim... Herkes aynı sanıyorsun, herkes benim gibi düşünüyor kırmadan, dökmeden incitmeden. Kimsenin öyle düşündüğü yok aslında !!Taa daa acı gerçekler:)) Sonra bir gün garip ve tuhaf bir şekilde şurada olmak yada buraya gitmek seni incitecek hissi yaşamaya başlıyosun. Bu o kadar kuvvetli bir his ki, seni oraya bir şekilde göndermiyor. Ama garip bir şekilde orada olacakları hissediyorsun, ve bundan hep kaçıyorsun.
Günlerden bir gün hiç aklında yokken birden bire yolun düşüveriyor, hislerinin seni alıkoyduğu yere. Ama hiç bir ön yargın yok , gayet içten her zaman ki gibi güzel duygularla gidiyorsun.. İnsan neden uyanmak istemez? neden hisseder de söyleyemez... Ve aylardır beni oraya gitmemem için alı koyan hislerim doğru çıkmıştır. İncinmişimdir. Neden gittim ki, niye gittim ki soruları uçuşuyordur etrafında. Hemen her şeyi anlamak senin zarif bünyene ağır gelsede,:)) yavaş yavaş idrak etmeye başlıyorsun.
Hiç kimse sen değil, hiç kimse senin gibi düşünmüyor. Safça bir düşünce, çokça bir iyi niyet. En önemlisi kimse senin için çabalamıyor kırmadan, dökmeden, incitmeden. Bunları yapan sensin başkaları değil. Pişman mıyım hayır, bu gün yine aynı düşüncelere sahibim, çünkü haksız ve art niyetli olmaktan çok korkuyorum.. :) Günışıgından sevgilerle hoşça kalın.
Yorumlar
Yorum Gönder